10 Kasım 2016 Perşembe

The Half-Life of Phones

The Half-Life of Phones
Cep Telefonlarının Ömrü

June comes, and a new iPhone is introduced to the world, creating a shock wave of obsolescence. 
Haziran ayında yeni bir iPhone piyasaya çıkınca, eskisinin modasının geçmesi heyecan dalgası yarattı.

In the aftermath of first day preordering chaos last week  caused, apparently, by a major computer glitch it is worth thinking about the cycle of novelty and the very brief half-life of handheld electronics. 
 Önemli bir bilgisayar arızası nedeniyle ön siparişlerde yaşanan karışıklığın ardından, yeni ürünlerin çıkışına ve taşınabilir elektronik cihazların kısa yarılanma ömürlerine dair düşünmeye değer. 

There is something feverish in the rush to adoption, something almost obsessive in the way our desires are driven by these objects. 
Yeni ürünleri edinmek için koşuşturmak, sabırsızlığa işaret ediyor. Arzularımızın bu ürünler tarafından belirlenmesi, neredeyse bir takıntı.

The question is rarely ever, do I need a new phone? It is almost always, do I want one?
 Daima "Yeni bir cihaz ister miyim?"diye sorulurken, "Yeni bir telefona ihtiyacım var mı?" sorusu nadiren soruluyor.

Few objects on the planet are farther removed from nature less, say, like a rock or an insect than a glass and stainless steel smartphone. 
 Gezegenimizdeki nesnelerin çok azı bir kayadan veya böcekten çok farklı olan paslanmaz çelik ve camdan yapılmış akıllı telefon kadar doğaya yabancıdır.

And yet the materials of which it is made have ultimately all been abstracted from nature, resources consumed in the long chain of the manufacturing process, very few of which  apart from the packing materials have been recycled. 
 Oysa cihazın hammaddeleri tamamen doğal. Ambalaj malzemeleri haricinde, uzun imalat sürecinde kullanılan kaynakların çok azı geri kazanılıyor.

Nearly everyone who buys an iPhone 4 will be replacing an older phone, which means a cascade of discarded phones, some handed down to other users, some recycled, some disposed of in appropriate ways, and some simply junked.

 Hemen her iPhone 4 alıcısı eski cihazını yenisiyle değiştiriyor. Böylece birçok cihaz ıskartaya çıkıyor. Bunların bir kısmı satılıyor, bazıları geri dönüşümden geçiyor, bazıları uygun biçimde imha ediliyor, bazıları da doğrudan çöpe gidiyor.

How many cellphones have you owned so far? The answer will depend on your age and technical savvy. 
Bugüne kadar kaç tane cep telefonu aldınız? Vereceğiniz cevap yaşınıza veya teknoloji merakınıza göre değişir.

But if you have been using cellphones, as many of us have, since the mid-1990s, the answer may well be a dozen or more. 
 Çoğu kişi gibi siz de 1990'ların ortalarından beri cep telefonu kullanıyorsanız, herhalde bir düzine kadar telefonunuz olmuştur.

And the pace of change the in-built functionality of smartphones  is only increasing, which is likely to mean an even faster rate of replacement. 
 Akıllı telefonların ayrılmaz parçası olan değişimin hızı ve cihaz yenileme sıklığı giderek artacak.

We are not immune to techno-lust or the seduction of great product design or even the unattainable quest for call clarity. 
Teknoloji şehveti, harika ürün tasarımlarının çekiciliği ve ulaşılamaz ses kalitesi hedefi hepimizi esir alıyor.

But we look forward to a day when new phones are made from the carcasses of our old phones and the cost of obsolescence is not so high.
 Eski cihazların parçalarından yeni telefonların üretileceği, cihazların eskime hızının bugünkü kadar yüksek olmayacağı günü özlemle bekliyoruz.

English:http://www.nytimes.com/2010/06/20/opinion/20sun4.html
Türkçesi: http://www.sabah.com.tr





0 yorum: