A team of English archaeologists working in the Andes some years ago presented their hosts with fifty strings of orange plastic beads.
Birkaç yıl önce And dağlarında çalışan bir grup İngiliz arkeologu,ev sahiplerine (yerlilere) elli dizi turuncu renkli plastik boncuk sundular.
The Indians were friendly and helpful. The archaeologists wanted to show their appreciation. The Indians were delighted. They immediately provided wives and arranged marriage ceremonies for every member of the team.
Yerliler içten ve yardımseverdiler, arkeologlar memnuniyetlerini göstermek istemişlerdi. Yerliler çok sevindiler. Hemen ekibin her üyesi için bir eş bularak, düğün törenleri düzenlediler.
In that society, visitors give presents when they want to marry into the tribe.
The conventions in Britain are less exciting.
O toplumda, ziyaretçiler, kabileden biriyle evlenmek istediklerinde armağan verirler.
Britanya'da görenekler daha az heyecan vericidir.
Traditionally English people give presents to their friends and relatives at Christmas, on their birthdays and when they get married.
Geleneksel olarak İngilizler Noel'de, yaş günlerinde ve evlendikleri zaman dostlarına ve arkabalanna armağan verirler.
Nowadays it is also common to take wine, flowers or chocolates when you are invited to someone's house. But it is not necessary or expected. And you will not get a wife in return!
Günümüzde de birinin evine davet edilince şarap, çiçek ya da çikolata götürülmesi âdettendir. Ama bu zorunlu ya da beklenen bir şey değildir. Karşılık olarak da. bir eş almazsınız!
Kaynak:Oxford dil öğretim ansiklopedisi
0 yorum:
Yorum Gönder