21 Mayıs 2012 Pazartesi

Sanctions on Iran Need to Be Stiffened

 Sanctions on Iran Need to Be Stiffened
 İran'a Karşı Alınan Yaptırımlar Sertleşmeli

There has been a lot of talk, for a long time, about reining in Iran's nuclear ambitions. Far too many countries have found Iran's oil wealth simply too hard to resist. There are encouraging signs that for at least some major players, patience with Tehran may be running out.
İran'ın nükleer hedeflerini kontrol altında tutma konusu uzunca bir süredir yoğun bir şekilde tartışılıyor. Birçok ülke, İran'ın petrol zenginliğinin çekiciliğine kapıldı. En azından bazı büyük oyuncular için, Tahran' gösterilen sabrın tükenmekte olduğuna dair ümit verici işaretler mevcut.

A week after the United Nations Security Council approved a fourth round of sanctions on Iran, the European Union adopted even tougher penalties. Japan, South Korea and Australia are expected to follow soon.
BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a yönelik 4'üncü yaptırımları onaylamasından bir hafta sonra, Avrupa Birliği daha da sert cezalar benimsedi. Japonya, Güney Kore ve Avustralya'nın da AB'yi takip etmesi bekleniyor.

American sanctions on Iran many dating from the 1979 Islamic Revolution are already the most stringent in the world. But four years after the Security Council first ordered Iran to stop enriching uranium, Europe is still Iran's biggest trading partner.
ABD'nin İran'a karşı aldığı ve çoğu 1979 İslam Devrimi'ne uzanan yaptırımlar hâli hazırda en sert olanları. Ancak Güvenlik Konseyi'nin İran'a uranyumu zenginleştirmekten vazgeçmesini emretmesinin üzerinden 4 sene geçmesine rağmen Avrupa hâlâ İran'ın en büyük ticari ortağı.

The latest Security Council sanctions are primarily focused on cutting off Iran's access to the international financial system and ending dealings with the Islamic Revolutionary Guards Corps, which runs Iran's illicit nuclear program and much more.
Güvenlik Konseyi'nin son yaptırımları, İran'ın uluslararası finans sistemine erişimini engellemeye ve Devrim Muhafızları'yla yapılan anlaşmaları sonlandırmaya odaklanıyor.

The resolution still gives countries too much discretion. It calls on rather than requires states to close Iranian banks with any links to the country's nuclear or missile programs. And it urges them to deny insurance coverage to Iranian shipping and other businesses with any links to proliferation.
Yaptırım ancak ülkelere oldukça geniş haklar tanıyor.
Ülkelere İran'ın nükleer veya füze programıyla herhangi bir ilişkisi bulunan İran bankalarını kapamalarını talep etmek yerine çağrıda bulunuyor.

At a meeting in mid-month in Brussels, European heads of state adopted rules that could close many of those potential gaps and added more restrictions, banning European companies from making new investments in, or otherwise assisting, Iran's oil and gas industry.
Bu ayın ortasında Brüksel'de yapılan bir toplantıda Avrupalı liderler açıkları kapayacak kurallar benimsedi ve Avrupalı şirketlerin İran'ın petrol ve doğalgaz sektörlerine yeni yatırımlar yapmasını yasaklamak gibi daha fazla kısıtlamalar getirdi.

European ministers will now have to decide which Iranian companies are off limits and which European products and deals are affected. We are sure there will be considerable lobbying in Brussels by countries and companies to let favorites avoid sanctions. The leaders need to instruct their ministers to hang tough.
Avrupalı bakanlar şimdi hangi İran şirketlerinin yasaklanacağına ve Avrupa'nın hangi ürün ve anlaşmalarının etkileneceğine karar vermek zorunda. Eminiz ki Brüksel'de çok sayıda ülke ve şirket kendi çıkarları uğruna yaptırımları önlemek için lobicilik faaliyetinde bulunacaktır. Liderlerin kararlı davranmaları gerekiyor.

That means closing all of Iran's suspect banking operations in Europe and strictly limiting business between European and Iranian banks.
Bu, İran'ın Avrupa'daki tüm şüpheli banka operasyonlarını kapatmak ve Avrupa ve İran bankaları arasındaki ticareti katı bir biçimde kısıtlamak anlamına geliyor.

It means banning all business with Islamic Revolutionary Guards Corps-affiliated entities (no matter how hard the Iranians try to disguise those links) and sanctioning European companies that violate this prohibition.
Bu, Devrim Muhafızları'na bağlı (İranlılar bu bağlantıları gizlemek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın) kuruluşlarla iş yapmanın yasaklanması ve bu yasağı ihlal eden Avrupalı şirketlere yaptırım uygulanması anlamına geliyor.

It also means banning European companies from selling insurance services to any Iranian entities with ties to the Revolutionary Guards or the nuclear program.
Bu ayrıca Avrupalı şirketlerin Devrim Muhafızları ya da nükleer programla ilişkisi bulunan İranlı kuruluşlara sigorta hizmeti satmaması da demek.

European banks have been gradually weaning themselves from business with Iran, and industry giants like Siemens of Germany say they will make no new investments there. But Siemens also has insisted on fulfilling existing contracts, raising doubts about its sincerity.
Avrupalı bankalar bir süredir İran'la iş yapmaktan kademeli olarak vazgeçiyordu. Alman Siemens gibi endüstri devleri İran'a yeni yatırım yapmayacaklarını söylüyor. Ancak Siemens'in mevcut kontratların tamamlanması konusunda ısrar etmesi samimiyetiyle ilgili şüpheler doğuruyor.

Russia has played a cynical double game with Iran for far too long, weakening sanctions resolutions and then ignoring them. So we were cautiously encouraged when Prime Minister Vladimir Putin of Russia told France recently that Russia would freeze the planned delivery of S-300 air defense missiles to Iran. (American officials say that is not required under the United Nations sanctions.)
Rusya çok uzun bir süredir yaptırımları zayıflatarak ve sonra da tamamen yok sayarak İran konusunda ikili oynuyor. Bu yüzden geçenlerde Başbakan Vladimir Putin, Fransa'ya Rusya'nın S-300 hava savunma füzelerini İran'a teslim etme planını donduracağını söylediğinde cesaretlendik. (Amerikalı yetkililer bunun Birleşmiş Milletler yaptırımları kapsamında gerekli olmadığını söylüyor.)

 We found it encouraging that the state oil company, Lukoil, has announced it is dropping an Iranian oil project. Those commitments will need to be monitored.
Devlete bağlı petrol şirketi Lukoil bir İran projesini iptal edeceğini açıklamasını cesaret verici bulduk. Bu taahhütlerin takip edilmesi gerekiyor.

China despite voting for all four rounds of sanctions is increasing its investments in Iran. Washington, Moscow and Brussels all need to call Beijing out.
Çin, dört yaptırımın tümüne onay vermesine rağmen, İran'a yatırımlarını artırıyor. Washington, Moskova ve Brüksel'in Çin'i bu konuda uyarması gerekiyor.

The Obama administration intentionally downplayed possible punishments for Tehran. Iran's leaders have responded with bluster and insults all the while churning out more enriched uranium.
Obama yönetimi İran'a yönelik muhtemel yaptırımları bilerek hafife aldı. İranlı liderler buna boş tehdit ve hakaretle karşılık verdi. Bu arada daha fazla zenginleştirilmiş uranyum ürettiler.

On June 16, the White House blacklisted more than a dozen additional Iranian companies and individuals with links to Tehran's illicit nuclear and missile programs.
16 Haziran'da Beyaz Saray Tahran'ın yasadışı nükleer ve füze programlarıyla ilişkisi oldukları gerekçesiyle bir düzineden fazla İran şirketini ve İranlıyı kara listeye aldı.

Congress is working on its own, even tougher sanctions legislation. It is expected to call for punishing foreign companies that sell refined gasoline to Iran and do other business there. At a time when Europe is finally putting some real pressure on Iran, any bill must be worded very carefully and give the White House sufficient waiver power.
Kongre kendi tasarladığı, daha sert bir yaptırım yasası üzerinde çalışıyor. İran'a rafine benzin satan ve orada başka ticari faaliyetlerde bulunan yabancı şirketlerin cezalandırılması için çağrıda bulunması bekleniyor. Bu yasa dikkatlice düzenlenmeli ve Beyaz Saray'a ihtiyacı olan hareket kabiliyetini vermelidir.

ingilizce http://www.nytimes.com/2010/06/19/opinion/19sat1.html

Türkçe http://www.sabah.com.tr/NewYorkTimes/2010/06/28

0 yorum: