15 Ekim 2016 Cumartesi

Syria's Struggle

Syria's Struggle
Suriye'nin Mücadelesi
EDITORIALS OF THE TIMES
31 TEMMUZ 2011


We are in awe at the courage of the Syrian people and disgusted by the brutality of President Bashar al-Assad and his henchmen.
Suriye halkının cesaretine hayranlık ve saygı duyuyor, Devlet Başkanı Beşar Esad ile yandaşlarının gaddarlığından ise iğreniyoruz.


Mr. Assad has lost all legitimacy. The question now is what can the international community do to support the opposition and its demands for freedom?
Esad tüm meşruiyetini kaybetti. Şimdi asıl soru, uluslararası toplumun muhalefete ve onun özgürlük taleplerine destek vermek için neler yapabileceği.


The Syrian people are not giving up. The protests of July 15-17 were the big­gest in four months of demonstrations.
Suriyeliler pes etmiyor. Dördüncü ayına giren gösterilerdeki en büyük olaylar, 15-17 Temmuz'daki protestolardı.


The regime isn't giving up either: Thir­ty-two people died at the hands of the security forces, raising the total num­ber of deaths since March to perhaps as high as 1,600.
Rejim de vazgeçmiyor: Güvenlik güçlerinin öldürdüğü 32 kişiyle birlikte, Mart'tan beri ölenlerin sayısı muhtemelen bin 600'ü buldu.


A foreign military intervention is out of the question. It is a far more complex case than Libya, and there is no inter­national support for it. But the United States, Europe and others can bring a lot more pressure to bear.
Yabancı bir gücün askeri müdahalesi söz konusu değil. Suriye Libya'dan çok daha karmaşık bir vaka ve müdahale için de uluslararası destek yok. Ancak Amerika, Avrupa ve diğer
güçler bundan çok daha fazla baskı uygulayabilir.


The opposition is beginning to or­ganize. Some 350 Syrians met in Is­tanbul to form a council and plan for when Mr. Assad is gone.
Muhalefet örgütlenmeye başlıyor. Yaklaşık 350 Suriyeli, bir konsey oluşturmak   ve   Esad   sonrasını planlamak için İstanbul'da buluştu.


The Ameri­can and French ambassadors did the right thing when they defied the gov­ernment and visited Hama to provide moral support to the protesters.
Amerikan   ve   Fransız   elçileri, hükümete karşı koyup göstericilere manevi destek sağlamak için Hama'ya gitmekle doğru bir iş yaptı.


After government loyalists then attacked the American and French Embassies, Sec­retary of State Hillary Rodham Clinton said on July 11 that Mr. Assad had "lost legitimacy."
That message was quickly diluted.
Dışişleri Bakam Hillary Clinton, hükümet yandaşlarının Amerikan ve Fransız elçiliklerine saldırmalarının ardından 11 Temmuz'da, Esad'ın "meşruiyetini kaybettiğini'söyJedi. Bu mesaj çabucak yumuşatıldı.


In Turkey on July 16, Mrs. Clinton ex­pressed hope that the Syrian opposi­tion "can provide a pathway, hopefully in peaceful cooperation with the gov­ernment, to a better future."
Clinton 16 Temmuz'da Türkiye'de, Suriye muhalefetine yönelik umudunu, "umarız daha iyi bir gelecek için bir yol haritası oluştururlar" diye ifade etti.


European ministers sent Mr. Assad another im­plicit lifeline, urging him to implement promised reforms.
Esad'ı söz verdiği reformları uygulamaya çağıran Avrupalı bakanlar, ona bir başka dolaylı yardım göndermiş oldu.


Washington and Europe have talked for weeks about expanding existing sanctions that include travel bans and asset freezes for certain regime mem­bers.
Washington ve Avrupa haftalar boyunca, rejimin bazı üyelerine seyahat yasağı getiren ve varlıklarını donduran mevcut yaptırımları genişletmeyi tartıştı.


 They need to act. Germany, Italy, France and the Netherlands the' top consumers of Syrian oil should stop buying it.
Harekete geçmeleri gerek. Suriye petrolünün en büyük alıcıları olan Almanya, İtalya ve Hollanda petrol alımına son vermeli.


The exports are small enough that a suspension would have little ef­fect on world prices but a big impact on Damascus.
Suriye'nin petrol ihracatı dünya fiyatlarını çok az, Şam'ı ise oldukça etkileyecek düzeyde


Turkey, once one of Syria's closest allies, is now a vocal critic. It needs to impose its own sanctions.
Eskiden   Suriye'nin   en  yakın müttefiklerinden birisi olan Türkiye, şimdi onu çekinmeden eleştiriyor. Türkiye'nin kendi yaptırımlarını uygulaması lâzım.


The Arab League is a disgrace. Its new leader, Nabil Elaraby, visited Mr. Assad in Da­mascus on July 13 and later complained about "foreign interference" in Syrian affairs.
Arap Birliği bir yüz karası. Birliğin yeni başkanı Nebil el-Arabi 13 Temmuz'da Esad'ı Şam'da ziyaret ettikten sonra, Suriye'nin içişlerine yönelik "dış müdahaleden." yakındı.



Russia has been blocking the United Nations Security Council from condemning the repression and impos­ing sanctions.
Rusya Birleşmiş Milletler Güvenlik   Konseyi'nin   baskıları kınamasını ve yaptırım getirmesini engelliyor.


Such cynicism should be no surprise. But so long as Washington and Europe send mixed messages, Moscow and the Arab League will feel no pressure to changeand Mr. Assad will believe he can hang on.
Bu kuşkuculuk şaşırtıcı değil. Ama Washington ve Avrupa karışık mesajlar gönderdiği sürece, Moskova ile Arap Birliği değişim baskısı hissetmeyecek ve   Esad   da   dayanabileceğini düşünecek.

Türkçe:www.sabah.com.tr

0 yorum: