Wadi Rum, also known as “Valley of
the Moon,” is a desert wilderness in the south of Jordan covering 720 square
kilometers.
Ay Vadisi olarak da bilinen Vadi Rum,
Ürdün’ün güneyinde 720 kilometrekarelik yabani bir çöl.
Huge and beautifully shaped granite,
basalt and sandstone mountains rise up to 800 meters from the desert floor.
Wide valleys are interspersed with small canyons and sand dunes varying in
color from light tan to brick red are plentiful.
Devasa ve ilginç görünümlü granit, bazalt ve
kumtaşı dağlar 800 metreye kadar yükseliyor. Küçük kanyonlarla kaplı geniş
vadiler ve bejden tuğla kırmızısına dek renklenen kum tepeleri göz
alabildiğince uzanıyor.
This is an otherworldly and dry
place but it’s been inhabited by people for more than ten thousand years. Over
45,000 petroglyphs and inscriptions are the silent witnesses of the hunters,
farmers, and traders that once lived here.
İnsanı başka bir evrene götüren susuz ve yabani bölgeden söz
ediyoruz ama insanlar burada 10 bin yıldan uzun bir süredir yaşıyor. Taş
üzerine kazınmış 45 binden fazla eski taş resmi ve yazısı, bir zamanlar bu
topraklarda yaşamış avcı, çiftçi ve tüccarların sessiz tanıkları.
This is the place where I was born
and raised; I’m a member of the Zalabieh tribe, the biggest in Wadi Rum.
Today’s inhabitants are Bedouin, like me; we all belong to different tribes.
Ben burada doğup büyüdüm ve Vadi Rum’daki en
büyük kabile olan Zalabieh’ye mensubum. Bu bölgede yaşayanların hepsi benim
gibi Bedevi, hepimiz farklı kabilelerden geliyoruz.
For many generations we led nomadic
lives, relying on our herds of goats and sheep. However, over the last few
decades, the Jordanian government encouraged us to live a semi-nomadic life in
the small village called Rum.
Nesillerdir
keçi ve koyun sürülerimizden elde ettiklerimizle geçiniyor, göçebe yaşıyoruz.
Ancak son yıllarda Ürdün hükûmeti bizi Rum adı verilen küçük bir köyde yarı
göçebe bir hayat yaşamaya teşvik ediyor.
Leading a more settled life, a
growing number of us started to work in tourism while others continued the
traditional, nomadic lifestyle. The local tourism industry is dominated by 90%
of the Zalabieh population.
Yerleşik hayata geçtikçe kabilelerimizden
daha fazla insan turizm sektöründe çalışmaya başladı; diğerleriyse geleneksel,
göçebe hayatlarını sürdürmeye devam etti. Zalabieh kabilesinin yüzde 90'lık bir
kısmı turizm sektöründe çalışıyor.
Tourism makes our lives easier and
brings prosperity. Many tourists visit here to go on desert safari with jeeps,
to climb, to see the ancient city of Petra and to go desert camping; they spend
the nights in candle-lit tents. They’re very curious about our culture and way
of life.
Turizm hayatlarımızı kolaylaştırıp bize refah sağlıyor.
Buraya ciple çöl safarisine çıkmaya, tırmanmaya, antik kent Petra’yı görmeye ve
çöl kampı yapmaya çok sayıda turist geliyor; geceyi de mumla aydınlatılan
çadırlarda geçiriyorlar. Kültürümüze ve nasıl yaşadığımıza çok meraklılar
0 yorum:
Yorum Gönder