10 Ekim 2016 Pazartesi

A Life of Serenity in the Desert

A Life of Serenity in the Desert

Wadi Rum, also known as “Valley of the Moon,” is a desert wilderness in the south of Jordan covering 720 square kilometers.
Ay Vadisi olarak da bilinen Vadi Rum, Ürdün’ün güneyinde 720 kilometrekarelik yabani bir çöl.

Huge and beautifully shaped granite, basalt and sandstone mountains rise up to 800 meters from the desert floor. Wide valleys are interspersed with small canyons and sand dunes varying in color from light tan to brick red are plentiful.
Devasa ve ilginç görünümlü granit, bazalt ve kumtaşı dağlar 800 metreye kadar yükseliyor. Küçük kanyonlarla kaplı geniş vadiler ve bejden tuğla kırmızısına dek renklenen kum tepeleri göz alabildiğince uzanıyor.

This is an otherworldly and dry place but it’s been inhabited by people for more than ten thousand years. Over 45,000 petroglyphs and inscriptions are the silent witnesses of the hunters, farmers, and traders that once lived here.
İnsanı başka bir evrene götüren susuz ve yabani bölgeden söz ediyoruz ama insanlar burada 10 bin yıldan uzun bir süredir yaşıyor. Taş üzerine kazınmış 45 binden fazla eski taş resmi ve yazısı, bir zamanlar bu topraklarda yaşamış avcı, çiftçi ve tüccarların sessiz tanıkları.

This is the place where I was born and raised; I’m a member of the Zalabieh tribe, the biggest in Wadi Rum. Today’s inhabitants are Bedouin, like me; we all belong to different tribes.
Ben burada doğup büyüdüm ve Vadi Rum’daki en büyük kabile olan Zalabieh’ye mensubum. Bu bölgede yaşayanların hepsi benim gibi Bedevi, hepimiz farklı kabilelerden geliyoruz.

For many generations we led nomadic lives, relying on our herds of goats and sheep. However, over the last few decades, the Jordanian government encouraged us to live a semi-nomadic life in the small village called Rum.
 Nesillerdir keçi ve koyun sürülerimizden elde ettiklerimizle geçiniyor, göçebe yaşıyoruz. Ancak son yıllarda Ürdün hükûmeti bizi Rum adı verilen küçük bir köyde yarı göçebe bir hayat yaşamaya teşvik ediyor. 

Leading a more settled life, a growing number of us started to work in tourism while others continued the traditional, nomadic lifestyle. The local tourism industry is dominated by 90% of the Zalabieh population.
Yerleşik hayata geçtikçe kabilelerimizden daha fazla insan turizm sektöründe çalışmaya başladı; diğerleriyse geleneksel, göçebe hayatlarını sürdürmeye devam etti. Zalabieh kabilesinin yüzde 90'lık bir kısmı turizm sektöründe çalışıyor.

Tourism makes our lives easier and brings prosperity. Many tourists visit here to go on desert safari with jeeps, to climb, to see the ancient city of Petra and to go desert camping; they spend the nights in candle-lit tents. They’re very curious about our culture and way of life.
Turizm hayatlarımızı kolaylaştırıp bize refah sağlıyor. Buraya ciple çöl safarisine çıkmaya, tırmanmaya, antik kent Petra’yı görmeye ve çöl kampı yapmaya çok sayıda turist geliyor; geceyi de mumla aydınlatılan çadırlarda geçiriyorlar. Kültürümüze ve nasıl yaşadığımıza çok meraklılar

0 yorum: