16 Haziran 2015 Salı

Niğde Museum


Niğde Museum
Niğde müzesi



Niğde, a city of the Central Anatolian Re­gion, bears witness to a continuous habita­tion from the Paleolithic Period right up to the modern day.
Bir İç Anadolu Bölgesi kenti olan Niğde, Paleolitik Çağdan günümüze değin kesintisiz bir yerleşime tanık olmuştur.


There is much evidence of the groups and civilisations involved in thousands of years of cultural accumula­tion.
Bu binlerce yıllık kültür birikiminin oluşumunda onlarca toplu­luğun ve uygarlığın katkısı vardır.


 In museums can be found irrefutab­le proof of these cultures and civilisations and a wealth of unique artworks are res­tored, protected and displayed therein.
Bu kültür ve medeniyetlerin oluşturduğu çok zengin ve ünik eserlerin; onarılması, tanıtılması ve muhafaza edilmesi hiç kuşkusuz müzelerle mümkündür.


In this context the Niğde Museum of Anatoli­an Archaeology is a good example of the variety and distinction of the artworks to be found.
Bu bağlamda, Niğde Müze­si Anadolu arkeolojisini çok zengin ve ünik eserlerle temsil etmektedir.



The Museum in Niğde has its origins in 1939 when operations began in the Ak-medrese. During the Second World War the madrasa was used as a storage facility for the Istanbul Museum of Archaeology. After restoration Niğde Museum was establis­hed in 1957; it was opened to visitors and began its own displays and exhibitions.

Niğde’de ilk müzecilik faaliyetleri 1939 yı­lında Akmedrese’de başlamıştır. II. Dünya Sa­vaşı sırasında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin deposu olarak kullanılan medrese, 1957 yılın­da Niğde Müzesi’nin kurulmasıyla onarılmış, teşhir-tanzimi yapılarak ziyarete açılmıştır.



The museum was moved to a new bu­ilding in 1977 and its frst exhibition there opened on the 20th November 1982. This continued until the 16th November 1999.
1977 yılında yeni binasına taşınan müzenin 20 Kasım 1982 yılında da ilk teşhir tanzimi yapılmıştır. Bu durum 16 Şubat 1999 tarihine kadar sürmüştür.


Realising there was a need to display the many and unique objects found in ongo­ing excavations in a contemporary and sympathetic way the museum underwent an overhaul. On completion of these works the museum opened to the public again on the 20th November 2001.

Kazılardan gelen yoğun ünik eserlerin sergilenme ihtiyacı ve çağdaş bir anlayışla, yaşayan müze tarzında yapılma­sı gereken sergileme, müzedeki, onarım ve teşhir-tanzim çalışmalarının tamamlanmasın­dan sonra, 20 Kasım 2001 tarihinde, yeniden hizmete sunulmuştur.



The latest exhibition was entered by the Ministry as a candidate for “European Museum of the Year 2003”. And although it was short listed by the committee that came from Germany and France it did not win an award.
Yapılan son teşhir-tanzimi ile Bakanlığı­mızca “2003 YILINDA AVRUPA’DA YILIN MÜZESİ” ne aday gösterilmiş, Almanya ve Fransa’dan gelen komite üyeleri tarafından elemeyi geçmiş ancak ödül alamamıştır.



This year it has been selec­ted as a pilot case by the US World Cul­ture Heritage Protection Fund, one of the aims of the project is to re-render all the artefacts in a digital format. This process is an example of how Turkish museums are progressing.
Bu yıl da ABD Dünya Kültür Mirasını Koruma Fonu, müzemizi pilot müze seçmiş olup, proje dâhilinde tüm eserlerin dijital ortama aktarılarak yeniden yapılandırılması amaç­lanmaktadır. Bu uygulama Türkiye müzele­rinde ileriye dönük çalışmalara örnek teşkil edecektir.


In the Niğde Museum can be found 6 sa­lons that present the archaeology of Cent­ral Anatolia chronologically. The vast ma­jority of the artefacts on display are from ongoing excavations in the region.
Niğde Müzesi’nde, Orta Anadolu arkeolo­jisinin kronolojik düzenle sunulduğu 6 teşhir salonu bulunmaktadır. Eserlerin büyük bir ço­ğunluğunu bölgede yapılmakta olan kazılar­dan elde edilen buluntular oluşturmaktadır.




I. SALON: Mounted next to one another are Obsidian tools found at the excavations in the region at Pınarbaşı Mound, Köşk Mound, Tepecik Mound and the Kaletepe Obsidian Workshop from the Neolithic Period. Also from the significant central site at Köşk Mound; unique artefacts, tomb remains, statues of gods and goddesses, anthropomorphic vases from the “Köşk Mound Chalcolithic House” dated to 4883 B.C. For this reason the salon is known as the “Köşk Mound Salon”.
1.SALON: Bölge­de, Neolitik çağa tarihlenen Pınarbaşı Höyük, Köşk Höyük, Tepecik Höyüğü ve Kaletepe Obsidiyen Atölyesi kazılarında bulunan Obsidiyen aletler ile Neolitik ve Kalkolitik Çağın önemli merkezi du­rumundaki Köşk Höyük kazılarından ele geçirilen ünik eserler, mezar buluntuları, tanrı ve tanrıça heykelcikleri, antropomorfik vazo ile M.Ö. 4883 yılına tarihlenen “Köşk Höyük Kalkolitik Ev”inin birebir kurgusu teşhir edilmektedir.Bu nedenle de salon, “Köşk Höyük Salonu” olarak adlandırılır.


 
II. SALON: In the first large display cabinet at the entrance to the gallery are mounted items used in metalwork found at the excavation at Göltepe Mound (in Celaller Village in the Çamardı District) and from the ancient tin mine located opposite at Kestel dating from the Early Bronze Age (the third millennium B.C.).
II. SALON: I. Büyük vitrinde, Eski Tunç çağına (M.Ö. III. Bin yıl) tarihlenen Çamar-dı İlçesi, Celaller Köyü, Göltepe Höyüğü kazılarında ele geçen madencilere ait bu­luntularla, höyüğün karşısında yer alan Kestel antik kalay maden ocağındaki galeri girişinin kurgusu teşhir edilmektedir.



Also in this display cabinet are artefacts brought from the excavations at Acem Mound and Darboğaz town in Ulukışla. In the second large display cabinet are palace findings that emerged from the important Assyrian Trade Colonies Period site at Acem Mound (Puruşhanda).

Yine, Acemhöyük kazıları ile Ulukışla, Darboğaz Kasabası’ndan getirilen eserler de bu vit­rindedir. İkinci büyük vitrinde ise; Asur Tica­ret Kolonileri çağının önemli merkezi olan Acemhöyük (Puruşhanda) kazısında açığa çıkarılan saray buluntuları sergilenmektedir.


III.   SALON: The “Late Hittite-Phrygian Salon” (First Millennium B.C.). Here are displayed storm and fertility god stellae, books written in Hittite hieroglyphics, findings from the Kaynarca Tumulus, Phrygian period ceramics and the “Göllüdağ Lion”. These all originate from the kingdoms of Nahita and Tuvanuva belonging to the Late Hittite states that sprung up in Anatolia after the collapse of the Hittite Empire.

III. SALON: “Geç Hitit- Frig Salonu” (M.Ö. I.Bin yıl) Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasın­dan sonra, Anadolu’da ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden Nahita ve Tuvanuva Krallıkları’na ait fırtına ve bereket tanrısı stelleri, Hitit Hiyeroglifyle yazılmış kitabe­ler, Kaynarca Tümülüsü buluntuları, Frig dönemi seramikleri ve “Göllüdağ Aslanı” sergilenmektedir.



IV. SALON. Dedicated to remains from the Hellenistic, Roman and Byzantine Period. In one section of the Salon are to be found: remains from Tepebağları, Porsuk Mound and Acemhöyük, all within the provincial boundary and purchased or acquired on the way fired earth and glass artefacts, seals, Roman statues and Byzantine artefacts.
IV. SALON: Helenistik, Roma ve Bizans dönemi buluntularına ayrılmıştır. Salonun bir bölümünde, il sınırları dâhilinde olan Tepebağları, Porsuk Höyük ve Acemhöyük kazılarında ele geçirilen buluntular ile satın alım ve zor alım yoluyla kazandırılan piş­miş toprak ve cam eserler, mühür baskıları, Roma Dönemi heykelcikleri ve Bizans dö­nemi eserleri yer almaktadır.


In the other section are displayed statue-making implements and tomb stellae unearthed at Tyana and belonging to the Period of the Roman Empire in the 2nd Century A.D.

Salonun diğer bölümünde ise, Tyana’da açığa çıkarılan ve M.S. II. yy. Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen heykeltıraşlık ürünleri ile mezar stelleri sergilenmektedir.

V. SALON. Coins and Mummies are on display.
V.SALON: Sikke ve mumyalar teşhir edil­mektedir.



A - Coin Section: The production of coins and general information is given on 2 panels. In 6 large wall-mounted display-cabinets are displayed in chronological order: Greek,         Hellenistic, Roman,Byzantine and Islamic-Ottoman coins along with Seljuk silver treasures and treasures from Tepebağları that was part of the Cappadocian Kingdom.

A-Sikke Bölümü: Sikke basım tekniği ve genel tanımlar, iki pano halinde tanıtılmış, 6 büyük duvar vitrini içerisine, kronolojik sırayla Grek, Helenistik, Roma, Bizans ve İslami-Osmanlı dönemi sikkeleri ile Selçuk­lulardan kalma gümüş defne ile Kapadok-ya Krallığına ait Tepebağları defnesi yer alır.


B – Mummy Section: On display are the “Nun Mummy” (11th C. A.D.) found in the Ihlara Valley at Aksaray and the four baby mummies (14th C. A.D.) that were removed from the Çanlı (Bell) Church.

B-Mumya Bölümü: Aksaray Ihlara Vadisi’nde bulunan “Rahibe Mumyası” (X.yy.) ile Çanlı Kilise’den çıkarılan 4 adet bebek mumyası (XIII. yy.) sergilenmektedir.


VI.     SALON: The “Ethnographical Artefacts Salon”. Ethnographic cultural items, from the region recovered from the ground, are introduced in this salon, including: weapons, hand-printed cloth, writing sets, lamps and lights, carpets and rugs, banners, jewellery and alongside remains of the İlhani period, a tray belonging to Kachar Turks. There is also an oriental corner.
VI. SALON: “Etnografik Eserler Salonu”: bölgenin kaybolmaya yüz tutmuş etnoğrafik kültürünün tanıtıldığı salonda silahlar, el yazmaları, yazı takımla­rı, aydınlatma araçları, halılar, kilimler, âlemler, takılar ve İlhanlı Döne­minden kalma eserle­rin yanında Kaçar Türk­lerine ait bir sini teşhir edilmektedir. Salonda birde şark köşesi oluş­turulmuştur.
Kapadokya Niğde (pdf)

0 yorum: