The times

The times

The time on the clock is half-past four.   But although this famous newspaper is as British as tea-time, the time is actually half-past four in the morning.   That is the time when the first edition of The Times used to appear.

Saat dört buçuğu göstermektedir. Ama bu ünlü gazete,, çay saati kadar ingiliz ise de, aslında saat, sabahın dört buçuğudur. The Tîmes'in ilk baskısı hep bu saatte çıkar.

The Times is the most influential newspaper in Britain. It is independent of governments and political parties.

But this was not always the case.

The Times Britanya'nınken etkili gazetesidir. Hükümetlere ve siyasi partilere bağımlı değildir.

Ama bu, her zaman böyle değildi.

In its early days the newspaper was paid to criticize members of the Royal Family.   For this the unfortunate owner was sentenced to two hours in the pillory and two years in prison!

İlk günlerinde   gazeteye, kraliyet ailesini eleştirmesi için para verilmişti. Bu nedenle talihsiz sahibi, iki saat teşhir  cezasına, iki yıl da hapse mahkûm edilmişti!

However, The Times soon established a reputation for independent, accurate and rapid information.    (At one time the newspaper used to publish foreign news before it reached the government.)

Bununla birlikte, The Times, kısa bir süre içinde bağımsız, doğru ve hızlı haber vermesi ile tanındı. (Bir ara gazete, dış haberleri hükümete ulaşmadan önce alıp yayınlıyordu.)

In 1840 The Times sold more copies than all the other British newspapers put together.   Today, it has a comparatively small circulation.   But its influence and prestige are enormous.

John Walter, the first owner of The Times, in 1789.

1840 yılında The Times   Britanya'daki bütün öteki gazetelerin . toplam .satışından daha fazla sattı. Bugün, tirajı nispeten düşüktür. Ama, etkisi ve saygınlığı çok büyüktür.

John Walter, Times'ın ilk sahibi. 1789'da.

Kaynak:Oxford dil öğretim ansiklopedisi